Savunma ve Stratejik Analizler

28 Kasım 2018 Çarşamba

Altay MBT'nin Üç Varyantı Olacak

28.11.2018 Kaynak: C4defence

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) yetkilileri, BMC firmasının üreteceği Altay Ana Muharebe Tank (Main Battle Tank/ MBT) programı için üretilecek üç varyantın detaylarını açıkladılar.

Birleşik Krallık Kökenli Jane’s dergisinde yer alan bilgiye göre 9 Kasım'da imzalanan sözleşmede üç farklı modelde Altay MBT'den toplam 251 adet tank üretilecek. Bu tankların ilk 40'ı, testi tamamlayan dört prototip modeline benzeyen ve 2021'de Türk silahlı kuvvetleriyle hizmete girmesi planlanan T1 varyantı olacaktır.

Bir sonraki 210 araç, artırılmış koruma ve gelişmiş durumsal farkındalık sistemlerine sahip Altay T2 standardında olacak. T2 varyantının, T1 standart tanklarının diliminin teslim edilmesinden kısa bir süre sonra teslim edilmesi bekleniyor.

T3 adı verilen varyantta ise tek bir tank üretilecek. Bunun kulesi otomatik yükleyiciyle donatılacak. Bu kulenin tamamen insansız olup olmayacağı ise net şekilde ifade edilmese de tankın yapısından dolayı geliştirmenin otomatik yükleyiciye odaklanacağı anlaşılıyor. 2024 yılında yeterlilik için planlanan bu T3 varyantı Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmetten çok öğrenme ve teknik değerlendirme amaçlı olduğu düşünülüyor.

Türkiye ayrıca T1 varyantının şasisi temel alınarak 60 adet zırhlı bakım ve 50 adet mayın temizleme varyantı tedarik etmeyi planlıyor.

Altay Tankının en çok merak edilen sorusu güç paketi konusunda da yayında bir yanıt yer alıyor. Buna göre Otokar’ın ürettiği ve testlerde kullanılan ilk dört prototipe güç sağlayan Alman MTU motoru ve Renk Transmisyon sistemleri tercih edilecek.

http://www.c4defence.com/Gundem/altay-mbt-nin-uc-varyanti-olacak/7472/1



































Deniz timleri geliyor

28 Kasım 2018,Fazlı Şahan Yeni Şafak

Akdeniz ve Karadeniz’de petrol ve doğalgaz arayışlarını arttıran Türkiye denizlerdeki enerji hatlarını, doğalgaz/petrol platformlarını ve gemileri koruyacak özel bir kuvvet kuruyor.

Enerjide koridor ülke olan ve kendisini çevreleyen denizlerde petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini son dönemde artıran Türkiye, denizlerdeki nakil hatlarını, doğalgaz ve petrol platformlarını koruyacak özel kuvvet oluşturuyor. Karadeniz'de Rusya ile Türk Akımı, Azerbaycan'la Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nı (TANAP) gerçekleştiren, Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa gemileriyle sismik aramalarını sürdüren, Fatih gemisiyle ilk derin deniz sondajına Alanya açıklarında, ilk sığ deniz sondajına da Mersin açıklarında kurduğu platformla başlayan Türkiye, Doğu Akdeniz'deki enerji savaşında kararlı adımları peşpeşe atıyor. Bu çerçevede, ülke kazanımlarını koruyacak alternatif güvenlik yapılanması için çalışmalar hız kazandı. 2023'e kadar faaliyete geçirilmesi öngörülen 'Deniz Güvenlik Timleri' (DGT) enerji güvenliğine yönelik atılacak adımların başında geliyor.

İŞTE GÖREVLERİ

Sayısı ve kapsamı henüz belli olmasa da 2023'e kadar mesaiye başlaması planlanan Deniz Güvenlik Timleri, denizlerde meydana gelebilecek terör olaylarına karşı emniyeti sağlamakla görevlendirilecek. Deniz Timlerinin ilk faaliyet sahası İstanbul ve Çanakkale Boğazları olacak. Timler daha sonra sahillere konuşlandırılacak. Uzmanlık alanı 'enerji hatlarını korumak' olacak Deniz Timlerinin başlıca görev alanları şöyle sıralanıyor:

* Çevre denizlerindeki enerji nakil hatları, doğalgaz ve petrol platformları, kıyılarda konuşlu stratejik öneme haiz tesisleri koruyacak, olası saldırıları önleyecek.

* Deniz yoluyla yurt içine girmeye çalışan veya yurt dışına çıkmaya çalışan teröristleri engelleyecek. Denizde meydana gelebilecek terör olaylarına karşı güvenlik ve emniyeti sağlayacak.

* Türk boğazlarından geçen tehlikeli ve patlayıcı yük taşıyan gemilerle askeri gemilere refakat ederek güvenlik önlemleri alacak.

* Deniz yan hudutlarında kontrol ve güvenliği sağlayacak.

* Limanları ziyaret eden Türk ve yabancı askeri gemileri koruyacak. Denizde veya kıyı bölgelerinde faaliyet icra eden devlet büyüklerinin ve önemli kişilerin güvenliklerini denizden sağlayacak.

Yeni araçlar alınacak

Deniz Güvenlik Timleri için araç parkı da genişletiliyor. Bu çerçevede denizlerde küçük tip bot sayısı artırılacak. Botlar, özellikle sahile yakın kesimlerde meydana gelen olaylara daha kısa sürede müdahale edebilecek. Denizlerin keşif ve gözetlenmesinde radar sistemlerinin yanı sıra insansız hava araçları (İHA) da yoğun olarak kullanılacak. Ayrıca insanlı keşif uçağı ve çeşitli ebatlardaki İHA'larla da denizlerde göçmen kaçakçılığından uyuşturucu kaçakçılığına, yabancı terörist geçişlerinden her türlü suç unsurlarıyla etkin şekilde mücadele edilecek.

https://www.yenisafak.com/gundem/deniz-timleri-geliyor-3411593

ÇAFRAD Testleri

24.11.2018 Yusuf Akbaba

ÇAFRAD'ın yerkeştirileceği TF-2000 hava savunma fırkateyninden 4 adet üretilmesi planlanıyor. Deniz Kuvvetleri bu sayının artırılmasını istiyor. Aynı zamanda İ-Sınıfının da sayısının arttırılması yönünde talep var.

https://twitter.com/ssysfakb/status/1066370248784384001

Foto: 27.11.2018 Zafer Buna ‏

https://twitter.com/zaferbuna/status/1067423672711827456



























26 Kasım 2018 Pazartesi

ELEKTROMANYETİK FIRLATMA SİSTEMLERİMİZ

26.11.2018 SSB


Toplamda 440 araç teslim edildi

24.11.2018 SSB

İlk 100 gün içerisinde 290’dan fazla TTA-2 (Kirpi2) ve 30’dan fazla Ambulans (Kirpi2) ilk kez teslim edildi. Ayrıca Aralarında MKKA (Kirpi 1), zırhlı komuta kontrol araçları, zırhlı kamyonet ve binek araçlarıyla zırhlı mini ekskavatorlerin oldugu Toplamda 440 araç teslim edildi.

https://twitter.com/SavunmaSanayii/status/1066601246545641472

23 Kasım 2018 Cuma

MSI Dergisi Söyleşisi : Varzene Metal Yönetim Kurulu Başkanı İsmail DEMİRKAYA

23 Kasım 2018 Milscint.com

Milli Teknoloji Hamlesinin Stratejik Metal Ayağını, Varzene Metal Tamamlayacak

MSI Dergisi’nin 168’inci sayısında yayımlanan söyleşi, derginin İnternet sitesinde paylaşılmıştır:

Varzene Metal, stratejik öneme sahip nikel alaşımları, kobalt alaşımları ve maraging çelikler gibi özel metallerin üretimini ve tedarikini gerçekleştiriyor. Faaliyetlerini, savunma ve havacılık sektörüne yoğunlaştıran firma, 13-15 Eylül tarihlerinde düzenlenen SAHA EXPO’da boy göstererek sektörle iş birliklerini geliştirdi. Firmanın faaliyetlerini, Varzene Metal Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Demirkaya ile konuştuk.

MSI Dergisi: İsmail Bey, kısaca Varzene Metal’in faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

İsmail DEMİRKAYA: Bizim temelimiz, 2002 yılında, özel çelikler konusunda çalışan bir servis merkezi olarak kurduğumuz, Birleşik Metal’e dayanıyor. 2007 yılında da özellikle savunma ve havacılık sektörünün ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip metaller konusunda yaşanan eksikliği görerek Varzene Metal’i kurduk.

Baktığımızda; savunma ve havacılık, medikal, denizcilik, otomotiv ve petro-kimya gibi farklı endüstriler, aslında benzer türde malzemeler kullanıyor. Varzene Metal de tüm bu sektörlerde, aklınıza gelebilecek her türlü stratejik metal için servis merkezi konumunda. Bu metallerin kullanım alanlarında tecrübe ve bilgi sahibi olan yetkin mühendis kadromuzla İstanbul Tuzla’daki tesislerimizde, 24 saat, kesintisiz hizmet veriyoruz.

Kurulduğumuz günden beri, soğuk çekme işlemini yapabiliyorduk. Son dönemde ise üretim konusunda önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Bu yılın başında, Çekya’daki, 60 yıldır üretim yapan ve özel çelikler konusunda üretim kabiliyeti olan bir tesisi satın aldık ve ergitme kabiliyeti kazandık. Türk mühendislerinin, şu anda eğitim gördüğü; proses yetkinliklerini öğrendiği bu yatırım, 2020 yılında, Türkiye’ye taşınacak. Dövme yeteneğini de eklediğimizde, entegre bir tesise sahip olacağız. Böylece; nikel, kobalt, çelik, titanyum gibi farklı metallerde, ingottan sonra tüm üretim süreçlerini kapsayacağız.

MSI Dergisi: Çalışmalarınızda, savunma ve havacılık sektörünün payı nedir?

İsmail DEMİRKAYA: Aslında Varzene Metal, kuruluşunu izleyen süreçte, ağırlıklı olarak savunma ve havacılığa yönelen bir firma oldu. Katıldığımız IDEF fuarı ve şimdi SAHA EXPO gibi etkinlikler; Türkiye’de savunma ve havacılık alanında önemli projelerin başlatılması; savunma ve havacılık alanındaki devlet politikaları, bu kararı almamızın arkasındaki önemli etkenler oldu. Tamamen savunma ve havacılık sektörüne yönelen bir firma olmaya doğru evriliyoruz.

Savunma ve havacılık alanındaki, hemen hemen her firma ile çalışıyoruz. Birleşik Metal’i de kattığımızda, Türkiye genelinde, şu ana kadar iş yaptığımız firma sayısı, 10.000’i geçmiş durumda.

MSI Dergisi: Önümüzdeki dönem için hedefleriniz neler?

İsmail DEMİRKAYA: Kısa ve net şekilde ifade edecek olursak hedefimiz, “Milli teknoloji hamlesinin bir parçası olabilmek.” Bunu çok önemsiyorum. Yıllardır dile getirdiğimiz bir mesele… Türkiye’de üretilmeyen ve özellikle bir takım açık ya da örtülü ambargolarla Türkiye’nin erişimine açılmayan malzemeleri de üretmek istiyoruz. Bunlar, çok kapsamlı bir teknoloji birikimini gerektiriyor. Sadece ekipman olarak değil. Örneğin, hangi malzeme, hangi özelliklerde, hangi süreçlerden geçerek, hangi forma sahip olacak şekilde üretilecek? Bu bilgi birikimi, bizde oluştu. Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikleri çok iyi biliyoruz.

Yatırımlarımızı tamamladığımızda, Türkiye’nin ötesinde, dost ve müttefik ülkelere de hizmet verebileceğiz. Savunma ve havacılık sanayisini, mutlaka ihracat boyutuyla ele alınmasının gerektiğinin farkındayız.

Savunma ve havacılık, ülke genelinde sinerji oluşturan bir sektör. Farklı disiplinlerden mühendisler bir arada çalışıyor; dolayısı ile diğer sektörleri de destekleyecek bir birikim oluşuyor. Bu birikim, otomotiv, denizcilik, medikal gibi, pek çok sektörü destekleyebilir. Eğer siz, savunma ve havacılık sanayisini merkeze koyarsanız müthiş bir teknolojik kazanım elde ediyorsunuz. Bizim amacımız da bunun bir parçası olmak. Üzerinde çalıştığımız malzemeleri, Türkiye’de üreten ilk firma olmak istiyoruz.

MSI Dergisi: Savunma ve havacılık sektöründe almayı hedeflediğiniz bir pazar payı var mı?

İsmail DEMİRKAYA: Savunma ve havacılık sektörü, çok özel malzemelere ihtiyaç duyuyor ve bu ihtiyaçlar da diğer sektörlerdeki gibi çok yüksek adetlere ulaşmıyor. Dolayısı ile butik üretim gerektiriyor. Zaten katmanlı üretim teknolojilerinin gelişimindeki etmenlerden biri de bu butik üretim ihtiyaçları.

ABD, Avrupa ve Japonya’da, savunma ve havacılık başta olmak üzere, malzeme gereksinimleri nasıl karşılanıyor, yakından inceledim. Çok firma gezdim ve bu konuda, kafamdaki model çok net. Bu ülkelerde; ihtiyaçları karşılayan, butik üretim yapan, ara ürün ve nihai ürün teslim eden firmalar var. Biz de böyle bir firma olacağız.

Çekya’daki tesis ve yeni yatırımlarımızla Türkiye’nin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bizim asıl önem verdiğimiz konu ise kendi gereksinimlerimize (speklerimize) göre malzemeler geliştirmek ve bununla ilgili kapasite oluşturabilmek. Bunun için, nihai ürünün formundan, bu forma gelinceye kadar geçireceği süreçlere (proseslere) kadar tüm üretim aşamalarını, kendimiz geliştirmemiz gerekiyor. Dolayısı ile milli speklerimizi ve süreçlerimizi geliştirmeliyiz.

Türkiye’de, üzerinde çalıştığımız süper alaşımların hepsinin hammaddesi var. Nikel, kobalt, titanyum, krom ve demir, madenlerimizden çıkıyor. Bizim, madencilikten itibaren, kendi teknolojilerimizin ve süreçlerimizin olması gerekiyor. Yapacak çok şeyimiz var. Devletin ve sektörün konuya bakışı çok olumlu, destekler yerinde. Tüm bunları başaracağımıza inanıyorum.

MSI Dergisi: Somut olarak projelerden konuşacak olursak Milli Muharip Uçak, uçak motoru ve helikopter motoru gibi projelere, ihtiyaç duyacakları malzemeleri sağlayabilecek misiniz?

İsmail DEMİRKAYA: Kesinlikle sağlayabileceğiz. Firmalarımızın ihtiyaç duydukları yarı mamul ve işlenmiş malzemeleri, yurt dışına göre, çok daha makul teslimat zamanlarında ve maliyetlerle sağlayacağız. İhracat lisansı gibi sorunlarımız olmayacak. Hatta hedefimize ulaştığımızda, daha üstün niteliklere sahip kendi speklerimizde malzemelerle bu sistem ve platformları üreteceğiz.

MSI Dergisi: Eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?

İsmail DEMİRKAYA: SAHA İstanbul’un kurulması, savunma ve havacılık sanayisi için ciddi bir dönüm noktası oldu. Çünkü İstanbul sanayisini, savunma ve havacılık sektörü ile entegre etmek, çok önemli bir potansiyeli açığa çıkarttı. Biz de SAHA İstanbul’un ve bu sürecin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.

http://www.milscint.com/tr/soylesi-varzene-metal-yonetim-kurulu-baskani-ismail-demirkaya/

TÜMOSAN zırhlı askeri aracı Pusat

23 Kasım 2018 Yeni Şafak

TÜMOSAN Motor ve Traktör’ün geliştirdiği zırhlı askeri aracı Pusat, envantere girmek için gün sayıyor. MÜSİAD EXPO’da görücüye çıkan Türkiye’nin ilk bağımsız yerli ve milli askeri aracı Pusat, ziyaretçilerden tam not aldı. Savunma sanayiinin ihtiyaçları doğrultusunda donatılan Pusat, balistik ve mayın testlerinin ardından 2019’da göreve hazır olacak.

TÜMOSAN’ın zırhlı askeri aracı Pusat envantere girmek için gün sayıyor. Yerli motor, şanzıman ve aktarma organlarına sahip özelliği ile Türkiye’nin ilk bağımsız yerli ve milli askeri aracı unvanına sahip olacak olan Pusat, 2019 yılında göreve hazır hale gelecek.

Albayrak Holding’in sanayi şirketi TÜMOSAN Motor ve Traktör’ün geliştirdiği zırhlı askeri aracı Pusat’ın yerli motor, transmisyon ve güç aktarma organları MÜSİAD EXPO’da görücüye çıktı. Fuar kapsamındaki yüksek teknoloji ürünlerinin yer aldığı High Tech Port’ta sergilenen Pusat’ın tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen platformu ziyaretçilerden tam not aldı.

SAVUNMA SANAYİİNİN İLK BAĞIMSIZ ARACI

Sergiledikleri platformla ilgili açıklamalarda bulunan TÜMOSAN Proje Yönetim Müdür Vekili Volkan Gün, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gün, aracın, savunma sanayiinin ilk özgün ve herhangi bir lisans kısıtlaması olmaksızın hizmet verecek bağımsız, yerli ve milli bir savunma sanayi ürünü olacağını söyledi. Gün; Pusat’ın 2019 yılında tüm testleri tamamlanmış ve savunma sanayiinin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden donatılmış haliyle hazır hale geleceğini söyledi.

BALİSTİK VE MAYIN TESTLERİNE GİRECEK

Volkan Gün, 2019 un ilk yarısında, Savunma Sanayi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istekleri doğrultusunda Pusat’ın balistik ve mayın testlerine gireceğini kaydetti. Gün, “Pusat balistik testlere girilecek. Gerçek mühimmatlar ile test süreci başlayacak. Çeşitli mayın testlerine tabi tutulacak” dedi.

Araç çok yerli motoru olan yok Tümosan Proje Yönetim Müdür Vekili Volkan Gün, Pusat’ın motor, transmisyon ve güç aktarma organlarının fuarda sergilemelerindeki amaçlarını açıkladı. Gün, savunma sanayiinde üretilen çok sayıda araç olduğunu ama motorlarının yerli olmadığını kaydetti. MÜSİAD EXPO’da çalışmalarından bahseden Gün, “Buradaki amacınız özellikle alt sistem ve güç grubunu sergilemek. Çünkü TÜMOSAN bu anlamda Türkiye’de yerli motor, transmisyon ve aktarma organları üretimi yapan tek firma. Bu kabiliyetimizi sergilemek adına fuara Pusat aracının yürür platformu ile katıldık” dedi.

8 silindirli motor için geri sayım

Şirketin güç ve aktarma organları alanındaki geldiği seviyeden bahseden Gün, 8 silindirli motor projelerinde detay tasarım aşamasına gelindiğini açıkladı. Fuarda 360 beygir 4 silindirli dizel motorun sergilendiğini ifade eden Gün, “6 silindirli 450 ve 500beygir üzeri motorların kullanımı için bir savunma sanayii Firması ile görüşme halinde olunduğunu kaydetti. 8 silindirli motor tasarımında da detay tasarım ve prototipleme aşamasına geldik. Tasarım sürecinin yüzde 60’lık kısmı tamamlandı. TÜMOSAN 1976 yılından bu yana kabiliyetini askeri araçlara da yansıtıyor” diye konuştu.

https://www.yenisafak.com/ekonomi/pusat-goz-kamastirdi-3410522


20 Kasım 2018 Salı

MARTI: Özel Görev Uçakları için Yeni Nesil Komuta Kontrol Sistemi

19 Kasım 2018 Yük. Müh. Metin DÖNER(HAVELSAN) / milscint.com

MSI Dergisi’nin 168’inci sayısında yayımlanan analiz, derginin İnternet sitesinde paylaşılmıştır:

Silahlı kuvvetler ve güvenlik güçleri, harekât sahasında daha etkin olmak için, özel görev sistemleri ile donatılmış hava platformlarına ihtiyaç duymaktadır. İstihbarat, keşif, elektronik harp, gözetleme, denizaltı harbi gibi faaliyetleri icra eden uçak, helikopter veya insansız hava araçları, silahlı kuvvetlere ve güvenlik güçlerine, operasyon alanında büyük üstünlük sağlamaktadır. Kullanan birimin sorumluluk alanı ve görev sahasına göre, bu hava platformları, özel görev cihazları ile donatılmaktadır. Ancak bu platformların en önemli özelliği, görev cihazlarının ve silahların bütünleşik olarak çalışmasını sağlayan, komuta kontrol sistemidir. MARTI Yeni Nesil Komuta Kontrol Sistemi, bu amaçla geliştirilmiş, tamamıyla milli bir yazılımdır.

Ülkelerin sınırlarını ve sınır ötesi ekonomik çıkar sahalarını korumak amacıyla sürekli keşif, gözetleme, istihbarat ve karakol faaliyetine ihtiyaç duymaları, gayet anlaşılır bir ihtiyaçtır. Bu amaçla uzun menzilli radar sistemleri, en yaygın kullanılan algılayıcıdır. Kamera ve optik sistemlerin etkin kullanım alanı, görüş ufku ile sınırlıdır. Düşman bölgesine veya tehdit altındaki alanlara kurulması mümkün olmayan bu sistemler, ülke sınırları içinde kurulu olmak durumdadır. Bu durum, istihbarat ve keşif faaliyetlerinin, kapsama ve etkinlik alanlarını önemli ölçüde sınırlamaktadır. Özellikle ülke toprağının büyük, sahil şeridinin uzun, adaların fazla ve kıta sahanlığına çok yakın olduğu alanlarda, gözetleme faaliyetleri, yetersiz kalabilmektedir. Adaların veya arazi koşullarının gerisindeki faaliyetleri tespit edememek, ülke savunması açısından çok büyük zafiyet oluşturabilmektedir. Bu durum; Türkiye, Endonezya, Malezya, Avustralya, Yeni Zelanda, Pakistan, Fransa, Norveç ve ABD gibi geniş topraklara veya sahil şeridine sahip birçok ülke için geçerlidir. ...

http://www.milscint.com/tr/marti-ozel-gorev-ucaklari-icin-yeni-nesil-komuta-kontrol-sistemi-2/

19 Kasım 2018 Pazartesi

Türk füzesi Karaok, zırhlıları “tepeden” vurabilecek

18.11.2018 Kaynak: Defenceturk.net

ROKETSAN, şu anda hızlandırılmış bir gelişim aşamasında olan 125 mm’lik yeni bir portatif kısa menzilli anti-tank güdümlü füzenin (ATGM) ilk detaylarını Jane’s 360’a açıkladı.

Hava indirme piyadeleri, amfibi hücum birlikleri ve özel harekât kuvvetlerini donatmak için tasarlanan Karaok, 1000+ m bir menzile sahip, tek kullanımlık, lançerle omuzdan atılan bir silah sistemi.

Ağırlığı 25 kg’dan az olan Karaok 110 cm uzunluğunda ve hizalı, artı biçiminde katlanan bir kanat ve arka kanatçık yapısına sahip. Füze bir tandem (ardışık) savaş başlığı (ağırlığı açıklanmayan) ve kapalı bir alandan atışı sağlamak için tasarlanmış yeni ve yerli olarak geliştirilmiş hibrid-çift aşamalı (fırlatma, uçuş) roket motoru (ağırlığı açıklanmayan) ile donatıldı. Atış modları; atıştan önce kilitlenmeyi, atıştan sonra kilitlenmeyi, at-unut, üstten (tepeden) veya doğrudan vuruş kabiliyetini içermekte.

Ara Safha Güdümü, entegre bir ataletsel ölçüm birimi (IMU) üzerinden etkinleştirilirken Terminal Safhada ise Görüntüleyici Kızılötesi (IIR) Arayıcı başlık kullanılmakta. ROKETSAN yetkilisi Karaok projesinde, daha önceki anti tank füze çözümleri olan Görüntüleyici Kızılötesi (IIR) güdümlü, uzun menzilli UMTAS (Mızrak-U) ve orta menzilli OMTAS (Mızrak-O) füzelerinden elde ettiği tecrübelerden yararlanıldığını ifade etti.

ROKETSAN yetkilisi, Karaok’un konseptinin Özel kuvvetlerin gereksinimlerini karşılamak için yeni bir hafif ATGM çözümü sağladığını söyledi. ROKETSAN’ın şu anda yeni ATGM’yi sunmak için T.C. Milli Savunma Bakanlığı ile sözleşmesi olduğu biliniyor.

44 milyon lira tutarında sözleşme

ASELSAN tarafından 12 Ağustos 2016’da Kamu Aydınlatma Platformu’na gönderilen açıklamada ROKETSAN ile ‘KARAOK Sistemi Kızılötesi Arayıcı Başlık Geliştirilmesi’ne ilişkin toplam bedeli yaklaşık 44 milyon lira tutarında sözleşme imzalandığını duyurmuştu. Açıklamada, söz konusu sözleşme kapsamında teslimatların 2018-2022 arısında gerçekleştirileceği kaydedildi.

https://www.defenceturk.net/turk-fuzesi-karaok-zirhlilari-tepeden-vurabilecek

Naxçıvan Qarnizonu qoşunları döyüş atışlı mərhələni uğurla icra ediblər

Azeri Defence Published on Nov 16, 2018

18 Kasım 2018 Pazar

ORTA SINIF İNSANSIZ KARA ARAÇLARI (O-İKA) GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ BİLGİ İSTEK DOKÜMANI

16.11.2018 SSB

BİD Konusu: Kara Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacına binaen; keşif, gözetleme yapabilen, üzerinde bulunan hafif silah ile ateş etme yeteneği olan, ağırlığı 500 kg’ı geçmeyen, uzaktan komuta edilebilen insansız kara aracı geliştirilmesi.

https://www.ssb.gov.tr/Website/contentList.aspx?PageID=1450&LangID=1

Ukraine to purchase combat drones from Turkey

07.11.2018 Ukrinform.net

Ukrainian Defense Minister Stepan Poltorak, First Deputy Secretary of the National Security and Defense Council Oleh Hladkovsky and Head of the Ukroboronprom State Concern Pavlo Bukin have signed an agreement with Turkey regarding the purchase of unmanned combat aerial vehicles, according to the Ukrainian Military Portal.

"Negotiations on the purchase of these UAVs lasted for about two years. Over this time, representatives of the Ukrainian Defense Ministry visited Turkey and familiarized themselves with various stages of the Bayraktar TB2 tests," the portal said.

The agreement was signed during the visit by Ukrainian President Petro Poroshenko to Turkey on November 3-4.

The report notes that Ukraine will buy Turkish unmanned combat aerial vehicles Bayraktar TB2 produced by Baykar Makina, which are the holders of the flight endurance record.

The possibility of producing some Bayraktar TB2 unmanned combat aerial vehicles at the facilities of the Antonov State Company, part of the Ukroboronprom State Concern, is also being considered.

https://www.ukrinform.net/rubric-defense/2574490-ukraine-to-purchase-combat-drones-from-turkey.html

Russia “accidentally” exposes model of secret hypersonic 6th-generation fighter jet

Nov 18, 2018 Defence-blog.com

Russia’s Zvezda TV channel “accidentally” exposed model of a secret hypersonic 6th-generation fighter jet.

In a live broadcast of the Zvezda TV Channel was revealed a model of modern Russian-made hypersonic 6th-generation fighter jet that is likely in unmanned version.

https://defence-blog.com/news/russia-accidentally-exposes-model-of-secret-hypersonic-6th-generation-fighter-jet.html


17 Kasım 2018 Cumartesi

FNSS ZMA-30 & ASELSAN SİSTEMLERİ REVİZE



57-мм боевой модуль АУ-220М AU-220M BAJKAL























































Manufacturer: OAO Central Research Institute BUREVESTNIK

Product type: Turrets

Name: Remote controlled weapon station

Designation:
AU-220M BAJKAL
Info
Manufacturer: OAO Central Research Institute BUREVESTNIK
Product type: Turrets
Name: Remote controlled weapon station
AU-220M Remote Controlled Weapon Station armed with BM-57 57mm automatic cannon, developed by CRI BUREVESTNIK and proposed by Uralvagonzavod/ It can be mounted on light and medium armored vehicles, such as BMP-3. It was first demonstrated at the IDEX-2015 exhibition.

Automatic gun can fire two types of unitary 57 mm ammunition:

53-UBR-281U Armor-piercing Tracer Round
53-ERM-281U Fragmentation Tracer Round Characteristics of AU-220M
Rate of fire - 120 rounds per minute
The initial velocity of the projectile up to 1000 m/s
The fire control system with two-plane stabilization
Automatic 57 mm gun has 200 rounds ammunition. The maximum firing range up to 12 km. The ammunition includes armor-piercing, high-explosive rounds and guided missiles.

FIRE CONTROL SYSTEM:
The FCS controls the operations of target detection and identification, gun laying and firing of the 57mm automatic gun and 7.62mm machine-gun when firing from a halt, on the move and on the float in any combat enviroment.

The FCS is equipped with a sight unit, comprising a combined sight with thermal-imaging and TV channels, a laser-finder and independent dual-axis field of view stabilization.

PROTECTION:
All-around fire - protection against 7.62mm bullets (~Level 3 acc. to STANAG 4569).
Front arc - protection against 30mm bullets (~Level 5 acc. to STANAG 4569).


16 Kasım 2018 Cuma

Ağır Taarruz Helikopterimizi geliştireceğiz

16.11.2018 SSB

Atak helikopterininden kazanılan kabiliyetler ışığında Ağır Taarruz Helikopterimizi geliştireceğiz.

https://twitter.com/SavunmaSanayii/status/1063473916944048128


MKEK'den 7 bin 650 piyade tüfeği sevkiyatı

16 Kasım 2018 DHA

MKEK 7 bin 650 piyade tüfeğinin
Kara Kuvvetleri Komutanlığı,
Sahil Güvenlik Komutanlığı ve
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sevkiyatı gerçekleştirildi.
...
Silah Fabrikası Müdürü Mehmet Ocakcıoğlu ise konuşmasında, yıl sonuna kadar 10 bin 350 silahın daha tesliminin yapılacağını belirterek, şunları söyledi:
...
"Bugüne kadar 2018 yılı içerisinde 40 bin silah teslim ettik. Silahlarımız MPT 76, MPT 55, MP 5; bunları teslim etmiş bulunmaktayız.
...
2019 yılı itibarıyla da inşallah 33 bin 500 adet MPT-76 silahının üretimi yapılacak.

https://www.haberturk.com/kirikkale-haberleri/64746316-mkekden-7-bin-650-piyade-tufegi-sevkiyati

Russian APC and IFV armored to be armed with 57mm guns

15 NOVEMBER armyrecognition.com

The Russian Defense Ministry approved an armor development concept. All light armored vehicles (infantry fighting vehicles (IFV), armored personnel carriers (APC) and others) will have new maximum caliber of 57mm. The guns will be universal and will destroy tanks and down drones. The light armor with 57mm guns will have an edge against other combat vehicles of the class, the Izvestia daily writes.

The Defense Ministry told the newspaper the new armor concept was approved this year. It was preceded by R&D which confirmed the feasibility of arming the vehicles with 57mm guns. At present IFV and APC are armed with 30mm or 100mm launchers. The latest armed conflicts showed they are not always effective against high-speed and armored targets. The more powerful 57mm gun will help Russian light armor fight APC and IFV and any adversary tank. It will destroy sights, heat imagers and other outside equipment or destroy highly protected Abrams tank by a side hit. ... The Russian defense industry has designed hardware that meets the latest combat requirements. BMP-3 and BTR-82 can be armed with 57mm automatic remotely controlled Baikal AU-220M artillery module. It has a high rate of fire up to 120 rounds per minute. The same gun can be mounted on heavy tracked BMP T-15 platform created on Armata basis. Unmanned Kinzhal combat module has been designed for it. Its gun can fire to a distance of over 14 kilometers.

57mm guns are known as reliable antiaircraft weapons. The Soviet Union produced ZSU-57-2 self-propelled guns which were used in the war in Vietnam, Arab-Israeli and Iran-Iraq wars. ZSU had to destroy jets, but the absence of an automated radar decreased the effectiveness. The Russian defense industry coped with the problem. The prospective self-propelled Derivatsia-PVO with 57mm gun on BMP-3 undercarriage will be dangerous for helicopters and jets. A 57mm guided shell has been designed and is being tested to destroy low-signature and low-flying targets like tactical drones or MLRS projectiles, cruise missiles and other precision munitions.

https://www.armyrecognition.com/weapons_defence_industry_military_technology_uk/russian_apc_and_ifv_armored_to_be_armed_with_57mm_guns.html

































2S38 Derivaciya PVO


http://www.military-today.com/artillery/2s38_derivaciya_pvo.htm

275 adet yerli Dürbün’ün kabul faaliyeti gerçekleştirildi.

15.11.2018 SSB

3E EOS firmasından K.K.K.lığı ihtiyacına binaen alınan 275 adet yerli Dürbün’ün kabul faaliyeti gerçekleştirildi.

https://twitter.com/SavunmaSanayii/status/1063009766530867200


15 Kasım 2018 Perşembe

Aselsan - Sage üretimi minyatür bomba

13.11.2018 Yusuf Akbaba ‏

https://twitter.com/ssysfakb/status/1062300493203103745











































14.11.2018

AFGM tarafından geliştirilen ve 4 adet minyatür bomba taşıyabilen salan ünitesi.



SGRS Projesi ile sınır güvenlik alt yapısına denizler de entegre ediliyor

15.11.2018 DHA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2019 yılı sunumunu yaptı. Soylu, 'Sahil güvenlik komutanlığının SGRS Projesi ile sınır güvenlik alt yapımıza denizlerimizi de entegre ediyoruz, yüzde 90´ı bitti.' dedi.

Bakan Soylu sınır güvenliğine ilişkin, "Sınır güvenlik yolları projemizin yüzde 76´sı tamamlandı.Sahil güvenlik komutanlığının SGRS Projesi ile sınır güvenlik alt yapımıza denizlerimizi de entegre ediyoruz, yüzde 90´ı bitti. Bu sistemlerin tüm fazları bittiğinde artık sınırlarımızdan kuş uçurtmayacağız" dedi.

https://www.star.com.tr/guncel/bakan-soylu-artik-sinirlarimizdan-kus-ucurtmayacagiz-haber-1406788/

14 Kasım 2018 Çarşamba

ARES Shipyard announce a contract to supply 14 Fast Patrol Vessels to Royal Oman Police

Nov 13, 2018 rds-news.com

Turkish company ARES Shipyard are pleased to announce a new contract to supply 14-off ARES 85 HERCULES Fast Patrol Vessels to Royal Oman Police (ROP).

Following an extensive evaluation process among tens of international shipbuilders, Turkish ARES Shipyard was contracted to supply Patrolling and Interceptor Vessels (PIV) to Royal Oman Police Coast Guard (ROPCG).

The contract, signed by the Inspector General of Royal Oman Police and General Manager of ARES covers 14 (fourteen) cutting edge technology vessels to be built and delivered within a four-year acquisition program.

The ARES 85 HERCULES vessels are fully customized to meet the Royal Oman Police Coast Guard’s needs, and provide the agency with a much-expanded capability to patrol and secure the nation’s waters.

ARES Chairman & Executive Director, Mr. Kerim KALAFATOGLU: “I’d like to highlight with pride that this is the first ever naval export program of Turkish Republic history to Oman. And yet, another record breaking program has again been accomplished by ARES”.

http://rds-news.com/2018/11/13/ares-shipyard-announce-a-contract-to-supply-14-fast-patrol-vessels-to-royal-oman-police/

12 Kasım 2018 Pazartesi

Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemlerinin (TEİRS) tasarımı tamamlandı.

11.11.2018 SSB

Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemlerinin (TEİRS) tasarımı tamamlandı. TEİRS platformlarımızda AB Mikronano tarafından üretilen yerli kritik alt sistemler kullanılacak.

https://twitter.com/SavunmaSanayii/status/1061648629033787397


9 Kasım 2018 Cuma

Altay tankının seri üretim sözleşmesi imzalandı.

09.11.2018 ekonomi.haber7

Altay tankının seri üretim sözleşmesi, Savunma Sanayii Başkanlığı ile BMC arasında imzalandı.
Bu kapsamda 250 Altay tankı üretilecek. İlk tank 18 ay sonra teslim edilecek.

İmza töreninin ardından Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. İsmail Demir Twitter'dan açıklama yayımladı. Demir'in attığı tweet'te şu ifadeler kullanıldı:

"Proje, 250 adet ALTAY ana muharebe tankının seri üretimi ile birlikte ömür devri lojistik desteği ile TSTM kurulumu ve işletilmesini kapsıyor. İlk ALTAY tankı 18 ay sonra KKK'ya teslim edilecek. Hayırlı olsun."

Kara Kuvvetleri'nin günümüz ihtiyaçlarına cevap veren modern bir tanka sahip olması için yürütülen ihale sürecinde SSM tarafından yapılan değerlendirmeler sonunda, Altay tankının seri üretimi ve Altay tankına motor geliştirilmesi için başlatılan Güç Grubu Geliştirilmesi Projesi kapsamında BMC Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ ile 24 Nisan'da sözleşme görüşmelerine başlanması yönünde karar verilmişti.

Altay tankının seri üretimine BMC'nin dışında Otokar ve FNSS talip olmuştu.

Altay tankının seri üretim projesi kapsamında:

Seri üretim hattının kurulması,
250 adet ALTAY'ın üretilmesi,
Güç Grubu Platformu üretilmesi,
İnsansız Kuleli Altay tasarımı, geliştirilmesi ve üretilmesi,
Ürünlerin ömür devri lojistik desteğinin sağlanmasını,
Tank Sistemleri Teknoloji Merkezi'nin kurulumu ve işletilmesini içermektedir.

ALTAY TANKI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Seri üretimin ilk aşamasında motor ve transmisyon dışında yurt dışından temin edilen ve yerlileştirilmesinde çok büyük sorun bulunmayan birkaç unsur bulunuyor.

Altay, ülkemiz tarafından geliştirilen 3+ nesil ana muharebe tankı.

Türkiye'nin ilk yerli ana muharebe tankı olma vasfını taşıyan Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirmesi muhtemel her türden harekât şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO operasyonlarının gereksinimleri göz önünde tutuldu.

Altay, modern tanklarda bulunan en güncel teknolojilerle donatıldı.

Altay, sahip olacağı müthiş ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket yeteneğiyle TSK'nin sahadaki en önemli araçlarından biri olacak.

Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu, yani 4 mürettebat çalışıyor. Altay’ın üzerinde ana silah olarak, pek çok değişik mühimmatı atabilen 120 mm’lik 55 kalibre top mevcut. Ana silah ve yardımcı silahların kontrol edilebilmesi maksadıyla Altay’a özel yeni nesil atış kontrol sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem sayesinde Altay, hareket halindeki hedefleri dahi son derece yüksek isabet oranıyla vurabilecek. Altay'da, her çeşit tehdide karşı tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin olduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine imkan sağlayan yardımcı sistemler de var.
http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/2756190-turkiye-bunu-bekliyordu-imzalar-atiliyor


Donanma F35 alacak

09.11.2018 Kıymet Sezer - Yeni Şafak

Doğu Akdeniz’de tansiyon yükselirken Ankara’dan art arda stratejik hamleler geliyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, dikey inebilen F-35B savaş uçağı alımı için talepname hazırladı. Pilotların eğitimi için Deniz Tayyare Okulu kuruldu. Milli uçak gemisi TCG Anadolu’ya destek için ikinci uçak gemisi alınıyor.

Türkiye, uçak gemisi ve geminin üzerine indirilecek uçaklar konusunda hazırlıklarını hızlandırdı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, konuya ilişkin taleplerini ilgili makamlara bildirdi. F-35A modeli 100 adet jete ek olarak, uçak gemilerinde kullanılmak üzere kısa mesafe kalkış ve dikey iniş yapabilen F-35B’lerden 16 tane sipariş verildi. Türk Silahlı Kuvvetleri, hem uçak gemisi hem de üzerinde bulunacak jetlerle birlikte uzak deniz kabiliyetine sahip olmak için 2023 yılını hedefliyor. Çalışmalar tamamlandığında TSK, güç aktarım yeteneğine erişmiş büyük askeri güçler klasmanına yükselecek. Halen jet uçaklarının menzili ölçeğinde bir gücü bulunan TSK, uçak gemisiyle birlikte ‘küresel’ güce erişecek.

F-35B’YE HAZIRLIK EĞİTİMİ

F-35B savaş uçaklarını deniz pilotları kullanacak. Bu kapsamda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca ‘Deniz Tayyare Okulu’ kurularak pilot eğitimlerine başlandı. Sabit kanat, hareketli kanat ve jet uçağı için pilotluk eğitimleri verilecek bu okulda Deniz Kuvvetleri kendi jet pilotlarını eğitiyor. İlk etapta, ABD’den alınması planlanan 16 adet F-35B için pilot yetiştirilecek. ‘Deniz havacılığı’ kavramıyla yetenekleri yeni bir boyuta evrilecek TSK’da jet uçağı eğitimleri Hava ve Deniz Kuvvetleri koordinesinde yürütülecek. Ancak bu eğitimler için dikey kalkış-iniş özellikli uçaklara ihtiyaç olduğundan dolayı TSK, F-35B’lerin gelmesini beklemeden aynı özellikteki başka hava araçlarına yöneldi. ‘VTOL’ özellikli İngiliz Harrier uçaklarından bu amaçla en az 2 tane alınması planlanıyor. Kaynaklar, İngilizlerle bu konuda görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

UÇAK GEMİSİ ARANIYOR!

Türkiye’nin uçak gemisi ihtiyacını milli imkanlarla karşılayacak çok maksatlı amfibi hücum gemisi TCG Anadolu’nun 2021 yılında üretimi tamamlanarak Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilmesi bekleniyor. TCG Anadolu’dan sonra ikinci milli uçak gemisi TCG Trakya’nın üretim süreci başlayacak. Ancak bu süreçte TCG Anadolu’nun destek gemisi olarak hizmet vermek üzere bir uçak gemisinin de hazır alım yöntemiyle tedariki planlanıyor. Bu doğrultuda da güç aktarım kabiliyeti olan güçlü donanmaya sahip Amerikan ve İngiliz menşeili firmalarla görüşmeler sürüyor.

SELAMLAMA DOLMABAHÇE’DEN

Türkiye’yi uçak gemisi sahibi, güç aktarım kabiliyetine ulaşmış az sayıdaki askeri güçler klasmanına yükseltecek proje, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla başlatıldı. Proje kapsamında hedef, 2023 yılında üzerinde uçaklarıyla birlikte harbe hazır durumdaki gemilerin Dolmabahçe önünde Erdoğan’ı selamlamaları. Türkiye bu imkanla, kıtalararası harekât kabiliyetine de erişmiş olacak. TSK uzak coğrafyalarda bile hak ve menfaatlerini korumak için dünyanın dörtbir yanında varlık gösterebilecek. Türk ordusu bu haliyle dost ve kardeş ülkeler için de umut olacak.

https://www.yenisafak.com/gundem/donanma-f35-alacak-3407520

Keskin nişancı 4 bini aştı

09.11.2018 Fatih Özer-Yeni Şafak

MKEK üretimi milli keskin nişancı tüfekleri Bora-12 ile KNT-76 Mehmetçikten tam not aldı. Hedefini 1200 metreden başarıyla vuran Bora-12’den 3 bin 500 adet üretildi. TSK envanterinde KNT-76 silahından ise şimdilik 619 tane bulunuyor.

Türkiye üretimi silahlar dünya çapında büyük takdir topluyor. Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tesislerinde Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp üretilen keskin nişancı tüfeği Bora-12, ABD ve İngiltere’deki emsallerini geride bırakarak dünya birincisi oldu. 2014 yılından itibaren aktif olarak TSK envanterinde yerini alan Bora-12’den şuana kadar 3 bin 500 adet teslimat gerçekleştirildi. Bir başka keskin nişancı silahı KNT-76’dan ise 619 adet üretildi ve tüfekler TSK envanterine girdi. Özellik terör örgütüne yönelik operasyonların sürdüğü Suriye sınırında bulunan birliklere gönderilen Bora-12 ve KNT-76’ya Mehmetçik tam not verdi.

ÜRETİME HIZ VERDİK

Standart piyade tüfekleri MPT-76 ve MPT-55’in yanısıra keskin nişancı silahı da üreten MKEK, çalışmalarına hız verdi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarında aktif olarak kullanılan milli keskin nişancı tüfekleri teröristleri nokta atışıyla etkisiz hale getiriyor. Birçok ülkenin talip olduğu silahların üretim sürecine dair Yeni Şafak’a açıklamada bulunan Kırıkkale MKEK Silah Fabrikası Müdürü Derviş Mehmet Ocakcıoğlu, “Seri üretime hız verdik. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden gelen talepler doğrultusunda ordumuzun gücüne güç katıyoruz. Milli silahlarımız dünya çapında takdirle karşılanıyor. Dünyanın dörtbir yanına Türk mühendislerinin tasarlayıp ürettiği silahları gönderiyoruz” dedi.

“Bora-12, dünya birincisi oldu. KNT-76 Mehmetçiğin yükünü hafifletti. Brezilya, Tayland, Azerbaycan ve Ekvator’a kadar dünyanın her yanına yolladığımız milli silahlarımız incelendikleri ülkelerce beğeniyle karşılandı” ifadelerini kullanan Ocakcıoğlu, yerli imkanlarla üretilen silahlara ait parçaların 60 yıl sonra bile temin edilebileceğine dikkat çekti. Ocakcıoğlu, “Sektördeki birçok özel firma ürettikleri milli silahlardan nasıl para kazanırız diye düşünüyor. Bizim derdimiz ise ‘ordumuz nasıl daha güçlü olur.’ Eğer bir silah üretiyorsanız bunun parçasını uzun yıllar sonra da temin edebilmeniz gerekir. Biz bunun altyapısını da sağladık” diye konuştu. Ocakcıoğlu ayrıca, 10 gün içerisinde MPT-55 ve MPT-76’ların yer aldığı 30 bin adet silahın düzenlenecek törenle TSK envanterine katılacağını kaydetti.

Milli silah projesi kapsamında üretilen ve yüzde yüz Türk yapımı olan keskin nişancı tüfeği ‘Bora-12’, Pakistan’da gerçekleştirilen testlerde tüm aşamaları başarıyla tamamladı. İngiliz ve Amerikan gözlemcilerin de bulunduğu testlerden sorunsuz geçerek hedefi 12’den vuran Bora, 2014 yılından bu yana Türk ordusunca aktif olarak kullanılıyor. 7,62 mm çapındaki Bora-12’nin sözleşmesi 2005’te MKEK ile Jandarma Genel Komutanlığı arasında imzalanmış ve ilk kafile 2014’te üretilmişti. 1200 metreden teröristleri avlayan Bora-12, özellikle Suriye sınırındaki Mehmetçik tarafından aktif olarak kullanılıyor.

Diğer milli keskin nişancı tüfeği ise KNT-76. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımı için 7,62x51 milimetre manga tipi olarak tasarlanan tüfek, 900 metre etkili menzile sahip ve benzerlerine göre daha hafif. KNT-76’lar kısa bir süre önce TSK envanterine girdi. Şimdiye dek 619 adedinin teslim edildiği öğrenildi. Üzerine her türlü optik sistemlerin takılabildiği ‘üniversal pikatini ray sistemi’ne sahip olan keskin nişancı tüfeği, Mehmetçiğin gücüne güç kattı.

https://www.yenisafak.com/gundem/keskin-nisanci-4-bini-asti-3407518

8 Kasım 2018 Perşembe

Ares Tersanesi’nden Sahil Güvenlik’e 105 adet yeni bot

08.11.2018 DENİZ HABER AJANSI

Sahil Güvenlik Komutanlığı, kaçakçılıkla mücadelenin daha etkin yürütebilmesi için yeni botlar alacak. Ares Tersanesi’nde üretilecek olan ve saatte 35 deniz mili hıza ulaşabilecek botlar, Ege’nin yanı sıra Türkiye’nin tüm karasularında kullanılacak. Sahil Güvenlik Komutanlığı, saatte 35 deniz mili hıza ulaşabilen 105 adet yeni botla, kaçakçılığa karşı daha etkin mücadele yürütecek.

Botlar, başta insan kaçakçılığının yoğun olduğu Ege Denizi’nin yanı sıra Türkiye’nin tüm karasularında kullanılacak.

Savunma Sanayi Başkanlığı’nın Şubat ayında açtığı Kontrol Botu Projesi ihalesiyle ilgili kararın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında son toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde alındığı öğrenildi.

İLK KEZ ÜRETİLECEK

5 firmanın teklife çağrı dosyası aldığı ihalenin Ares Tersanesi’ne verilmesi kararlaştırıldı.

Sahil Güvenlik Komutanlığı için ilk kez üretilecek ve saatte 35 deniz mili hıza ulaşabilecek ARES 35 FPB kontrol botları, Ege Denizi’nin yanı sıra Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’de de kullanılacak.

KÜÇÜK KASABALARIN LİMANLARINDA KONUŞLANDIRILACAK

İnsan kaçakçılığının yanı sıra denizlerdeki tüm adli olaylara müdahale edebilmesi beklenen kontrol botları, ağırlıklı olarak küçük kasabaların limanlarında konuşlandırılacak.

Kontrol botlarına kadrolu personel atanmayacak, ihtiyaç halinde bölgenin sahil güvenlik ve jandarma ekipleri tarafından kullanılacak.

https://www.denizhaber.com.tr/ares-tersanesinden-sahil-guvenlike-105-adet-yeni-bot-haber-85244.htm

'Milli uçağımız milli jet motoruyla uçacak'

08.11.2018 SSB

Savunma Sanayii Başkanlığımız ile TRMOTOR arasında Milli Muharip Uçak Özgün Motor Geliştirme Programı Çerçeve Sözleşmesi imzalandı. Milli uçağımız milli jet motoruyla uçacak.

https://twitter.com/IsmailDemirSSB/status/1060478312068378624





08.11.2018 Star.com.tr

İsmail Demir: Savunma Sanayii Başkanlığımız ile TRMOTOR arasında Milli Muharip Uçak Özgün Motor Geliştirme Programı Çerçeve Sözleşmesi imzalandı. Milli uçağımız milli jet motoruyla uçacak

Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarını karşılamak üzere başlatılan Milli Muharip Uçak (MMU) Projesi ile Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan ve 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alabilecek yurt içi imkân ve kabiliyetler ile tasarlanan modern uçakların üretilmesi amaçlanıyor.

Milli Muharip Uçak'a geliştirilecek olan turbofan motor düşük görünürlük ve ekonomik yakıt tüketimiene sahip olacak

Proje’de yeni nesil bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dâhili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu vb. teknoloji alanlarındaki çalışmaların sonucunda Türkiye, dünyada ABD, Rusya ve Çin’den sonra 5. nesil bir muharip uçağı üretebilecek alt yapı ve teknolojiye sahip ülkeler arasında yer alacak.

MMU'nun, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterine girmesi planlanan F-35A uçakları ile birlikte görev yapması ve üretilecek uçakların 2070’lere kadar Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alması öngörülüyor.

Milli Muharip Uçak teknik özellikleri
Motor Takati > 2 x 20,000 lb
Tavan İrtifası > 55,000 ft
Azami Hız 2 Mach
Harekat Yarıçapı > 600 nm
Azami Kalkış Ağırlığı > 60,000 lb
Uzunluk 19 m (60 ft)
Kanat Açıklığı 12 m (39 ft)
Kanat Alanı ~ 60 m² (670 ft²)

https://www.star.com.tr/teknoloji/milli-ucagimiz-milli-jet-motoruyla-ucacak-haber-1404325/

Güvenlik güçlerine 5831 adet araç tedarik edilecek

06.11.2018 Kaynak: Defenceturk.net

Kara Sistemleri Semineri’nin ikinci gününde Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Kara Araçları Daire Başkanlığı’nın gerçekleştirdiği Güvenlik Araçları ve Özel Araç Projeleri sunumunda önemli bilgiler yer aldı. Projelerde farklı konfigürasyonlarda toplam 5831 adet aracın tedariki planlanıyor.

1-Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araçlar Projesi kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na zırh koruma seviyesi ve hareket sığası artırılmış, gelişmiş komuta kontrol sistemleri ile donatılmış, düşmanı azami mesafeden tespit ederek, otomatik ateşleme sistemleri vasıtasıyla uygun silah sistemleri ile ateş altına alabilen, aktif ve pasif koruma sistemlerine sahip farklı konfigürasyonlarda 52 farklı tipte 2962 adet hafif zırhlı tekerlekli araç (6X6 ve 8X8) ve hafif zırhlı paletli araç tedarik edilecek.

2-Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç (ÖZMTTZA) Projesi Kapsamında Taktik seviyede keşif, gözetleme ve KBRN keşif görevlerinin yerine getirilebilmesi, elde edilen bilgileri, eksiksiz ve gerçek zamanlı olarak komuta merkezlerine ve dost birliklere iletmek amacıyla 100 adet (30 adet komuta, 45 adet sensör keşif, 15 adet radar, 5 adet KBRN keşif ve J.Gn.K.lığı için 5 adet zırhlı muharebe aracı) 6X6 ve 8X8 zırhlı araçların FNSS firmasından tedariki planlanıyor.

3-8X8, 10X10, 12X12 Tekerlekli Tank Taşıyıcı, Konteyner Taşıyıcı ve Kurtarıcı Araç Projesi kapsamında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın manevra unsurlarının hareket kabiliyetini artırmak muharebe hizmet desteğini sağlamak üzere 8X8, 10X10, 12X12 tekerlek konfigürasyonuna sahip 476 araç tedarik edilmesi planlanıyor. (134 Tank Taşıyıcı Araç, 65 Konteyner Taşıyıcı ve 277 Kurtarıcı Araç)

4-Silah Taşıyıcı Araç (STA) Projesi kapsamında tedarik edilecek olan 184 adet paletli ve 76 adet tekerlekli aracın, (toplam 260) teslimatlarına gelecek yıl başlanması planlanıyor.

5-Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçlar (TTZA) Projesi ile terörizmle mücadele ve hudut görevleri kapsamında; hassas nokta veya tesis koruma, karakollar arası devriye, konvoy koruması, bölge, nokta ve yol keşfi, fiziki sınır emniyetinin sağlanması görevlerini icra edebilecek, K.K.K. için 512 adet, J.Gn.K. için 200 adet, Sahil Güvenlik Komutanlığı için 1 adet olmak üzere toplamda 713 adet BMC Vuran TTZA’nın tedarik edilmesi planlanıyor.

6-Taktik Tekerlekli Araçlar-2 (TTA-2) Projesi: Terörle etkin bir şekilde mücadele edilebilmesi, personelin emniyetle ve süratle taşınması, manevra unsurlarına etkin ve devamlı muharebe ve muharebe hizmet desteği sağlanabilmesi için İçeriden Komutalı Silah Sistem özelliğine sahip 230 adet BMC Kirpi II’nin teslimatı tamamlandı. (K.K.K. için 329 adet ve J.Gn.K. için 200 adet araç tedariki planlanıyor.)

7-Muharebe Sahası Akaryakıt Tankeri (AKTAN) Projesi kapsamında 17 adet helikopterler için, 67 adet kara araçları için olmak üzere toplam 84 adet aracın BMC firmasından tedarik edilmesi planlanıyor. (83 adet K.K.K.lığı ve 1 adet Dz.K.K.lığı için)

8-Yeni Nesil Kriminal İnceleme Aracı (KIRAÇ) Projesi kapsamında 120 adet kriminal inceleme aracının Katmerciler firmasından tedarik edilmesi planlanıyor. Teslimatların kısa süre içerisinde başlaması bekleniyor.

9-EGM Zırhlı Taktik Araç-1 (EGM ZTA-1) Projesi EGM ve J.Gn.K.lığı tarafından bildirilen araçların acil olarak tedarik edilmesi projesinde 280 adet Ejder Yalçın III tamamı teslim edildi. (180 adet EGM + 100 adet J.Gn.K.lığı)

10-EGM Zırhlı Taktik Araç-2 (EGM ZTA-2) Projesi EGM ve J.Gn.K.lığı tarafından bildirilen araçların acil olarak tedarik edilmesi projesinde toplam 337 adet (220 adet EGM + 17 adet EGM + 100 adet J.Gn.K.lığı) aracın teslim edilmesi planlanıyor. Şu ana kadar 220 adet araç EGM’ye ve 20 adet araç Jandarma’ya teslim edilmiştir.

https://www.defenceturk.net/devam-eden-guvenlik-ve-ozel-arac-projeleri

7 Kasım 2018 Çarşamba

Savunma Sanayii Başkanlığımızın 33. Kuruluş yıldönümününü kutluyor

07.11.2018 SSB

İstiklâl ve istikbâlimiz için var gücüyle çalışan Savunma Sanayii Başkanlığımızın 33. Kuruluş yıldönümününü kutluyor, ilk günden bu yana emek veren herkese teşekkür ediyor, birlikte nice başarılı yıllar diliyorum.

https://twitter.com/IsmailDemirSSB/status/1060134825502367744


Altay'da İmza Atılıyor

07.11.2018 Kaynak: C4Defence

Altay Ana Muharebe Tankının seri üretimi için Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile BMC arasında yürütülen sözleşme görüşmeleri tamamlandı. C4Defence'in edindiği bilgilere göre yarın Ankara'da SSB ile BMC ile arasında seri üretime ilişkin imzaların atılması hedefleniyor. C4Defence bu tören için hazırlıkların yapıldığını öğrendi. Bu imza ile birlikte BMC, 250 adetlik tankın üretiminde çalışmaya başlayacak. Bugüne kadar yapılan açıklamalara göre seri üretim hattından ilk tankın 18 ay sonra çıkacak.

C4Defence Özel Haberidir. C4Defence kaynak gösterilerek haber olarak kullanılabilir.

http://c4defence.com/Gundem/altay-da-imza-atiliyor/7366/1

Tank modernizasyonlarında güncel durum

07.11.2018 Kaynak:Defenceturk.net

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterindeki tanklar için yürütülen modernizasyon faaliyetlerinin ayrıntıları gün yüzüne çıktı. TSK’nın Suriye’nin kuzeyine gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Hârekatı’ndan alınan dersler sonucu başlatılan modernizasyon projeleri devam ediyor.

1-M60T Ana Muharebe Tanklarının, tanksavar tehditlerine ve terör unsurlarına karşı daha etkin korunabilmesi ve mevcut sistemlere ilave yetenekler kazandırılması maksadıyla başlatılan Fırat M60T Modernizasyonu Projesi’nde (M-60TM) ASELSAN’ın sistem çözümünü oluşturması ve entegrasyon faaliyetlerini tamamlaması sadece 20 gün sürdü. Modernize edilen tank 20 günde teste hazır hale geldi. Şereflikoçhisar’da gerçekleştirilen 1. faz kalifikasyon süresince Kornet güdümlü tanksavar füzesi ile testler gerçekleştirildi. 1. fazın ardından sistemler Suriye sınırına gönderildi. 2. kalifikasyon testleri ise Suriye’de askerler ve ASELSAN yetkililerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Ayrıca Fırat M60T Modernizasyonundan geçen tanklar ile PYD hedeflerine atışlar gerçekleştirildi. Test sürecinin ardından aralarında Kuzey Irak’ın da bulunduğu 5 farklı bölgede entegrasyon tesisi kuruldu. Modernizasyon ile tankın hiçbir yeteneği kısıtlanmadan beka ve farkındalık seviyesi arttırılmış oldu.

TANK PERSONELİ ASELSAN MÜHENDİSLERİNE TEŞEKKÜRLERİNİ İLETTİ

Fırat M60T Modernizasyonunda şu ana kadar 139 adet tankın modernizasyonu gerçekleştirildi. Tanklar 6 yıl boyunca ASELSAN Garantisi altında bulunacak. Modernize edilen tankların hizmete girmesinin ardından ASELSAN mühendisleri bizzat tank personeli tarafından aranarak tebrik edildi. Personel, Tank Lazer Uyarı Sistemi (TLUS) sayesinde 2 saldırı atlattıklarını belirterek teşekkürlerini iletti.

2-Fırat Modernizasyonu kapsamında M60A3 tanklarının da modernize edilmesi (M60A3TM) kararlaştırılmıştı. Bu kapsamda 1 adet tankın entegrasyonları tamamlanarak sistem kalifikasyon testleri icra edildi. Testlerin ardından zırh konusunda güncelleme taleplerinin gelmesiyle birlikte proje alt yüklenicisi olan ROKETSAN’ın zırh çözümünün 2019 başında nihayete ermesi planlanıyor. Bu aşamanın tamamlanmasının ardından sistem entegrasyonlarının yapılarak ilk etapta 40 tankın modernize edilmesi planlanıyor. Ayrıca sözleşme kapsamında ilave 40 adet daha opsiyon seçeneği bulunuyor.

3-Leopard 2A4 tanklarının modernizasyonu için alt yüklenici olarak BMC firması görev alıyor. BMC’ye alt sistem tedarikini ise (elektronik sistem) ASELSAN yapıyor.

defenceturk.net’in özel haberidir, kaynak gösterilerek kullanılabilir.

ASELSAN’ın sunumuyla Fırat M60T Modernizasyonu. Fırat Modernizasyonu ile ilgili bir çok detay ve proje gelişimini Defence Turk YouTube kanalından izleyebilirsiniz:

6 Kasım 2018 Salı

ASELSAN'dan yerlileştirme hamlesi.

06.11.2018 Ahaber

Türk savunma sanayisinin lider şirketlerinden ASELSAN, ihtiyaç duyduğu ürün ve malzemelerin yerlileştirilmesi için önemli bir hamle başlattı. Yerli ve milli teknoloji çözümleri için çalışmalar yürüten ASELSAN, bu süreçte birlikte iş yaptığı tedarikçilerle kurduğu ilişkiyi farklı bir noktaya taşıyor.

Bugüne kadar ihtiyaç duyduğu kimi ürünlerin yerlileştirilmesi konusunda tedarikçilerine çeşitli sorumluluklar veren ve bu anlamda kabiliyetlerinin gelişmesini destekleyen ASELSAN, bu çerçevede yeni bir yaklaşımı hayata geçirdi.

Öncelikli olarak yerlileştirilmek istenen malzemeleri broşür haline getirerek firmalara sunan ASELSAN, bu amaçla birlikte çalışma davetinde bulundu.

ASELSAN'ın yerlileştirme çalışmalarında pay sahibi olmak isteyen firmalar, broşürleri inceleyip yetkinliklerine uygun ürüne karar verdiklerinde "millilestirme@aselsan.com.tr" adresine yeteneklerini ve neden bu ürünün yerlileştirmesinde görev almak istediklerini anlatan en fazla 2 sayfalık bir niyet mektubu ile başvuru yapabiliyor. Bu başvurular, ASELSAN Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulu tarafından değerlendirilerek uygun bulunan ürünler için teknik çalışma başlatılıyor.

15 BİN KALEM ARASINDAN TEK TEK SEÇİM

Yerlileştirme konusundaki yeni yaklaşımlarına ilişkin bilgi veren ASELSAN Merkezi Tedarik Direktörü Ali Rıza Kılıç, şirketin, savunma sanayisinin teknolojik gereksinimlerine paralel olarak ihtiyaçlarını karşılamak için çok sayıda teknolojik malzemeyi, ara ürünü yurt dışından tedarik ettiğini söyledi.

Türkiye'deki yerli ve milli üretime yönelik çabalara katkıda bulunmak amacıyla yurt dışından tedarik ettikleri malzeme ya da ara malzeme niteliğindeki çok sayıda kalemi incelediklerini dile getiren Kılıç, şöyle konuştu:

"Son 3 yılda yurt dışından temin edilen yaklaşık 15 bin kalem malzemeyi bu şekilde inceleyerek bunların içerisinden gelecekte de alabileceğimiz, ortak projelerde kullanabileceğimiz, potansiyel tedarikçiler açısından da bir hacim oluşturabileceğini düşündüğümüz, bizim için kritik olan malzemeleri belirledik. Bunların her biri için bir broşür hazırladık. Bunlarda malzemenin genel özelliklerini çok fazla teknik detaylara girmeden belirleyerek, tedarikçiye fikir verebilecek maksimum bilgiyi vermeye çalıştık.

Burada amacımız, bu tür teknolojik ürünlere ilgi duyan tedarikçileri tespit etmek, onlarla bağlantıya geçip, teknik görüşmeler yaparak bu ürünü yerlileştirip ülkemize kazandırmak. Bu ürünlere tek başına ürün diye bakmamak lazım. Buradaki asıl amaç, teknolojiyi kazanmak. Biz belki o ürünün 1-2 çeşidini alıyoruz ama bunu yapabilecek firmalar o teknolojiyi kazanmış olacaklar ve sadece bize değil, aynı zamanda bu ürüne ihtiyaç duyabilecek diğer ana sanayi firmalarına hizmet edebilecekler, yurt dışı pazarlara açılarak ihracat yapabilecekler. Böylece biz ürünü yerlileştirme çalışmasını yürütmüş olacağız, onlar için de bir pazar yaratılmış olacak."

900 MİLYON DOLARLIK PASTA BÜYÜYECEK

Kılıç, bundan önce de çok sayıda yerlileştirme çalışması yürüttüklerini, yürütmeye de devam ettiklerini belirterek, yeni yaklaşımla tüm bunları daha kurumsal hale getireceklerini ifade etti.

Ali Rıza Kılıç, ASELSAN sitesinde tedarikçi portalı aracılığıyla bu ürünlerin hepsine ulaşılabileceğini söyledi.

Türkiye'de ve yurt dışında ASELSAN ürün ve çözümlerinde kullanılan 220 malzemeyi temsil eden 62 broşürü tedarikçilerin görüşüne sundukları bilgisini veren Kılıç, şunları kaydetti:

"Bir taraftan yerlileştirme süreci başlayanları listeden çıkaracak, bir taraftan da güncel ihtiyaçlar doğrultusunda listeye yeni malzemeler ekleyerek, güncellemeye devam edeceğiz. Amacımız bu listeyi sürekli güncel tutmak ve geliştirerek ilerlemek. Bu şekliyle yerlileştirme, yurt içinden alım oranımız yükselecek, hem bizim açımızdan hem de ülke açısından bir katma değer oluşacak. 2008'de yurt içi alım oranımız yüzde 35-40 iken şu anda yüzde 65'lere çıkmış durumda. 2017'de yaklaşık 1,4 milyar dolarlık sipariş verildi. Bunun 900 milyon doları yurt içinden. Yurt içi alım oranını artırmanın yolunu arıyoruz. Bu da yerlileştirme çalışmaları ve anahtar teslim iş dağıtımından geçiyor. Bunun için yetkin, nitelikli alt yüklenicilere ihtiyaç var."

https://www.ahaber.com.tr/ekonomi/2018/11/06/aselsandan-yerlilestirme-hamlesi

İlk 40 adet Akkor Pulat’ın entegrasyonuna başlandı

05.11.2018 Defenceturk.net

ASELSAN ve TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen AKKOR PULAT Aktif Koruma Sisteminin (AKS) platform entegrasyon çalışmalarına başlandı.

Ankara – ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 4. Kara Sistemleri Semineri’nde konuşan ASELSAN Aktif Koruma Sistemleri Proje Yöneticisi Kadir KARSLI, PULAT AKS’nin ilk 40 adetlik üretiminin platformlara entegrasyonunun başladığını belirterek çalışmaların 2018 yılı içinde tamamlanmasının planlandığını ifade etti.

Fırat M60T Projesi kapsamında modernize edilen M60T tanklarına entegre edilen PULAT Aktif Koruma Sistemi sahip olduğu yüksek teknoloji radar ile platforma yöneltilmiş olan tehditleri tespit ediyor, ardından “Fiziksel İmha (Hard-Kill)” yeteneği ile tehdidi platforma çarpmadan önce uygun zaman ve mesafede etkisiz hale getiriyor. PULAT gerek yakın mesafeden fırlatılan tanksavar roketlerine karşı gerekse de uzak mesafeden fırlatılan güdümlü tanksavar füzelere karşı modül yerleşimine bağlı olarak her yönü kapsayan 360°’lik tam bir koruma kalkanı sağlamakta. Platform üzerine dağıtık olarak yerleştirilen koruma modülleri sayesinde birden çok tehdide karşı aynı anda etkinlik sağlayabilen PULAT, modüler mimarisi sayesinde birçok farklı tipte zırhlı araca uyarlanabilen aktif koruma sistem çözümü.

https://www.defenceturk.net/ilk-40-adet-akkor-pulatin-entegrasyonuna-baslandi

5 Kasım 2018 Pazartesi

“TULPAR” sahaya indi

05.11.2018 Defenceandtechnology.com

Otokar mühendislerince geliştirilen TULPAR Hafif Tankı iki farklı ülkede test ediliyor.

Otokar’ın, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Eurosatory 2018’de ilk kez sergilediği TULPAR Hafif Tankı iki ülkede farklı arazi ve iklim koşullarını kapsayan “dayanıklılık” ve “atış testleri” gerçekleştiriyor.

Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç geçtiğimiz Haziran ayında düzenlenen Eurosatroy 2018 fuarı için yaptığı açıklamada,”Zırhlı araçlar ve özellikle ana muharebe tankı tasarlama ve geliştime konusundaki deneyimimizi yeni ürünlere taşıyoruz. Modern ordularda keşif ve ateş destek aracı olarak etkin görev alan hafif ağırlık sınıfı tanklar; değişen muharebe koşulları ve farklılaşan tehditleri dikkate aldığımızda, sektörde artan bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.

Dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki müşterilerimizin isterlerinden yola çıkarak, deneyimimizi, mühendislik kabiliyetlerimiz ve Ar-Ge imkanlarımızla birleştirerek TULPAR Hafif Tankı’nı geliştirdik. Önümüzdeki dönemde hafif tankların ordu envanterlerinde daha sıklıkla görüleceğine inanıyoruz”.

Görgüç,” TULPAR Hafif Tank’ının öncelikli hedefi ihracat pazarları. Bu hedefimizde de başarılı olacağımıza inanıyorum. Otokar global pazarlarda Türkiye’nin milli tankını tasarlamış, geliştirmiş ve başarı ile kalifiye etmiş yetkin bir üretici olarak tanınıyor. Yeni alımlarda en büyük referansımız ise 4 kıtada 30’dan fazla ülkede kullanılan zırhlı araçlarımız oluyor. Özellikle hafif tank sınıfında ihtiyaç ve talebi olan ülkelerle temas halindeyiz.” bilgisini paylaşmıştı.

Savaş meydanlarının yeni avcısı TULPAR

TULPAR Hafif Tank hareket kabiliyeti, ateş gücü ve beka özellikleri ile dikkat çekiyor. Otomatik dolduruculu silah sistemi, yüksek basınçlı 105 mm tank topu ile tüm 105 mm NATO mühimmatı ve Falarick 105 mm Güdümlü Tanksavar füzesi ile atış yapabiliyor. Stabilizasyon ve gece/gündüz kamera görüş (termal) sistemleri ile donatılan Atış Kontrol Sistemi, hareketli ve duran atışlarda yüksek İlk Atışta Vuruş İhtimali sağlıyor. Avcı-Vurucu kabiliyeti ile tek ve birden fazla hedefi tespit edebiliyor. CMI Cockerill® 3105 kulesinde komutan ve nişancı olmak üzere 2 mürettebat bulunuyor.

TULPAR Hafif Tank, yüksek ateş ve tahrip gücü gerektiren görevlerde etkin çözüm sunuyor. Üstün hareket kabiliyeti sayesinde Ana Muharebe Tanklarının ağırlıkları nedeniyle görev yapamadığı arazi koşullarında, dar sokaklar ve hafif köprülerin yer aldığı meskûn mahallerden ağaçlık arazilere kadar her türlü muharebe ortamında görev yapabiliyor.

TULPAR ailesi, kullanıcıların tek bir platformu farklı görevlerde kullanabilme ihtiyacı doğrultusunda çok amaçlı ve modüler şekilde tasarlandı. Araç, hafif tank için ideal bir platform olma özelliğini taşıyor. En sert iklim koşullarında ve ağır arazi şartlarında test edilen TULPAR, tehditlere göre yapılandırılabilen ve ölçeklendirilebilen modüler zırh teknolojisi ve zırh yapısı ile sınıfının en üstün balistik ve mayın korumasına haiz. Aktif koruma sistemlerinin entegre edilebildiği TULPAR Hafif Tankı, 3 kişilik mürettebatına (Komutan, nişancı ve şoför) ilave olarak 2 personel daha taşıma kapasitesine sahip. Etkin Entegre Lojistik Destek sistem çözümleri ile düşük ömür boyu destek maliyetleri sağlıyor.

http://defenceandtechnology.com/2018/11/05/tulpar-sahaya-indi/



ALBATROS teslimatı tamamlandı

05.11.2018 defenceandtechnology.com

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile imzalanan Yüksek Süratli İnsansız Su Üstü Hedefi Hizmet Alımı sözleşmesi kapsamında Saros/Çanakkale ve Aksaz/Marmaris’te ALBATROS-T ile 18 saat seyir yapıldı. 2018 yılı için planlanan tüm ALBATROS-K teslimatları başarıyla tamamlandı.

ALBATROS-K (KATAMARAN), suüstü ve hava platformlarının top ve güdümlü mermi atış eğitimlerinde hareketli hedef gemisi görevlerinde kullanabilmek maksadıyla geliştirilmiş yüksek sürat ve manevra kabiliyetine sahip İnsansız Suüstü Hedef Botudur.

İnsansız Suüstü Hedef Ailesinin bir devamı olan ALBATROS-K, Suüstü gemilerinin top, yakın savunma silah sistemleri ve güdümlü mermi atışları ile muharip hava platformlarının top ve güdümlü mermi atışlarında hareketli suüstü hedefi maksadıyla kullanılabilen sistem, yüksek sürat ve manevra kabiliyetine sahiptir.

Otonom, yarı otonom veya uzak komuta ile kullanılabilmekte olup kullanıcı dostu bir ara yüze sahip olan sistem tatbikat ve silahlı atış eğitimlerinin amaçlarına göre önceden belirlenen senaryoları icra edebilen ve ayrıca üzerine entegre edilecek muhtelif faydalı yükler ile çeşitli görevleri yerine getirebilen etkili bir hedeftir. Sistem ASELSAN İnsansız Hava Araçları tarafından desteklenmekte ve atış/vuruş görüntüsü gerçek zamanlı olarak kontrol istasyonuna aktarılarak atış ve vuruş hasar değerlendirmesine imkan sağlanmaktadır.
...
http://defenceandtechnology.com/2018/11/05/albatros-teslimati-tamamlandi/

Otokar Cobra I FD SCALE











TEI’nin PD-170 & PD-220

05.11.2018 Turan Oguz ‏

TEI’nin 170 hp gucundeki PD-170 turbodizel motoru bu yil sonuna kadar ANKA ile ilk ucusunu yapacak. ‏

220 hp gucundeki PD-220 motoru ise AKINCI IHA’nin ilk ucus testleri icin Baykar’a teslim edildi. ‏

(Önce 2xPD-220, hazir olunca da 2xTP-550 kullanilacak)

https://twitter.com/TyrannosurusRex/status/1059327825616998400


3 Kasım 2018 Cumartesi

TSK'ya 6 SİHA daha

03.11.2018 SSB

Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, 'Güvenlik güçlerimizin harekat kabiliyetlerinin arttırılması için 6 adet daha Bayraktar TB2 Silahlı İHA’nın kabul faaliyetleri başarıyla gerçekleştirildi'

Milli İHA ve SİHA sistemlerinin üretiminde öncü rol oynayan Baykar, özgün olarak geliştirilen yeni seri Silahlı Bayraktar TB2'lerin üretimi için yoğun mesai harcıyor.

SİHA'ların her birinin performans ve fonksiyonel test ve kabul uçuş kriterlerini başarıyla tamamlamasıyla kabul işlemleri gerçekleştirildi.

Bu teslimatla envanterdeki silahlı ve keşif amaçlı Bayraktar TB2 sayısı 64'e çıktı.

Türkiye, son yıllarda envantere katılan İHA ve SİHA'larla hava sahasını kontrol eden en etkin ülkelerden biri haline geldi.

24 saat görev başında

Bayraktar TB2 İHA sistemi, 2015'ten bu yana elde edilen operasyonel başarıyla Türkiye'nin İHA teknolojisi alanında ihtiyaçlarını bağımsız karşılamada önemli bir boşluğu doldurdu. Türkiye, elde edilen kabiliyet ve tecrübeyle dünyada bu alanda sayılı ülkeler arasına girdi.

https://www.star.com.tr/guncel/tskya-6-siha-daha-haber-1402471/

https://twitter.com/SavunmaSanayii/status/1058603822522818560

Akrep ve yılan sokmalarına karşı 'kuru' antiserum geliyor

03.11.2018 Türkiye Gazetesi

Eskişehir'de, kamu-sanayi-üniversite iş birliğinde 40 "melek yatırımcı" ve KOSGEB'in desteğiyle 20 milyon lira yatırımla kurulan ALBİLA'da, akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı, soğuk zincir gerektirmeyen "kuru" antiserum üretilecek. Eskişehir'de, kamu-sanayi-üniversite iş birliğinde, 40 "melek yatırımcı"nın desteğiyle kurulan ALBİLA'da, akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı, özellikle askerlerin kullanımına uygun, soğuk zincir gerektirmeyen yerli antiserum üretilecek.

Emine Sabancı Kamışlı'nın da aralarında bulunduğu, ülkenin önde gelen iş kadınlarından 40 melek yatırımcı ve KOSGEB desteğiyle Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) 20 milyon lira yatırımla kurulan ALBİLA Serum Biyoloji̇k Ürünler Sanayi̇ ve Ticaret AŞ'de, biyomühendis, biyolog, kimyager ve molekülerbiyologlar, yerli antiserum için hummalı bir çalışma yürütüyor.

Dünya genelinde az sayıdaki ülkede üretilebilen ve "stratejik ürün" olarak değerlendirilen antiserum konusunda Türkiye'nin ihtiyacını önemli oranda karşılaması beklenen ALBİLA, ülkede ilk soğuk zincir gerektirmeyen "kuru" antiserum üreten tesis olacak.

Tesiste, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin (ESOGÜ) Ar-Ge desteği ve danışmanlığında, önce akrep ardından yılan zehirlenmelerine karşı antiserum üretilecek. İlk antiserumun, gelecek yılın ilk aylarında üretilmesi planlanıyor.

"Her ülke önce kendisi için üretiyor"

ESOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve ALBİLA şirketinin danışmanı Doç. Dr. Figen Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamu-sanayi-üniversite iş birliğiyle kurulan ALBİLA'nın, kentin sağlık alanındaki ilk yatırımlarından biri olduğunu söyledi.

Bir melek yatırımcılık firmasının girişimini değerlendirme isteğiyle ESOGÜ Teknoloji Transfer Ofisine (ETTOM) başvuruda bulunulması ve ardından yapılan ortak çalışmalar neticesinde, bu duruma gelindiğini aktaran Çalışkan, şöyle konuştu:

"Üniversitemizde benim çalışmalarım temelinde 20 yıllık bir Ar-Ge ve bilgi birikimi vardı. 'Akademiden ekonomiye' diyerek, üniversitemizin mottosu, 40 hissedarın bir araya gelmesi ve destekler sonucu ALBİLA doğdu. Buradaki amaç ülkemizde ve dünyada zehirlenmeler nedeniyle ortaya çıkan ölümleri indirgemek. Özellikle akrep zehirlenmeleri yılda, dünyada bir milyona yakın kişinin ölümüne neden olabiliyor. Yılanlar da keza öyle. Öncelikle ülkemiz, sonra dünya ülkeleri için antiserum üretimi hedefiyle çalışıyoruz. Dünyaya antiserum üreten 25 firma var. Her ülke önce kendisi için üretiyor. ALBİLA'nın genel hedefi isminden de anlaşılabileceği gibi bütün biyolojik ürünler. Önce antiserumlarla başlıyoruz. Ama ihtiyaç duyulan her türlü antitoksinler ve diğer bileşenleri üreteceğiz."
...
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yasam/587174.aspx